Döngüsel ekonomi kavramı çıktı! Hala taze sayılır. Ne biliyoruz? Ne kadar? Tanıştırılmayı beklemeden biz tanışsak, geliştirsek, uyarlasak, bir ucundan tutsak?
Döngüsel ekonomi kavramı iki yıl kadar önce ilk duyduğumdan bu yana beni oldukça heyecanlandırıyor. Bu yazıda kavramı ve gelişmelerini aktarmaya çalışacağım. Takip eden yazımda ise konu; döngüsel ürün tasarımı. Döngüsel ekonomi bugüne kadar bugün sürdürülebilirlik dediğimiz geniş alan kapsamında eliştirilen tüm kavram, tanım, uygulama ve metodların birleşerek oluşturduğu bir model hatta yeni bir sistem. İkinci raunt olarak da ifade ediliyor.
Bense yeni bir yaşam ve düşünme stili demek istiyorum.
İlk yazım İleri dönüşüm#1'de döngüsel ekonomi öncesinde bizi bugün bu noktaya getiren tüm gelişmelere ve kavramlara detaylı bir şekilde yer vermiştim.
Döngüsel ekonomi kavramına başlamadan önce lineer ekonomiden bahsetmeliyim. Basitçe şöyle söylenebilir:
"Al-Kullan-At"
Ekonomi büyüdükçe daha fazla hammaddeye ve ürüne ihtiyaç duyduk ve daha fazla üretim yapıldı, bunun sonucu olarak da daha fazla atık oluştu. Bu gidişat ekonominin doğal ekosisteme görece küçük olduğu durumda aslında sorun değildi. Fakat bugün ekonomi yeni çıkartılan her hammadde ve oluşan her atık için kaygı duymamızı gerektirecek kadar büyüdü. Bugünün “Al - Kullan – At” ekonomisi lineer ekonomi olarak adlandırılıyor ve kesinlikle sürdürülebilir bir model değil.
Döngüsel ekonomi, hammadde çıkartılmasında ve atık üretiminde ciddi oranda kısıtlamalar hedefliyor. Yeniden kullanım ve geri kazanım gibi uygulamaların, belirli bir sistem içerisinde kendini tekrar ederek gerçekleştirilmesi ile bu mümkün olabilir. Döngüsel ekonomi basit anlamda şu şekillerde ifade edilebilir:
"Yap-Boz-Yeniden Yap"
"Al-Kullan-Değiştir-Yeniden Kullan"
Aslında burada belki de tek başına yeterli bir kelimeyi önereceğim:
“Yenileme”
Ürünün kullanım sonrası atık haline gelmeden döngü içinde kalabilmesi için geri dönüşüm, yeniden kullanım, tamir, parça değişimi gibi pek çok yöntemi içerecek şekilde şirketlerin tüm üretim süreçlerine yeni baştan bakmalarını gerektiren yeni bir dönemdeyiz.
Fransız atık yönetimi firması Suez, lineerden döngüsel ekonomiye geçişi bir devrim olarak nitelendiriyor. Söylemlerine göz atmaya değer.
Philips’in sağlık ürünleri üreten şirketi Philips Healthcare, hastanelerden geri aldıkları cihazları tamir, parça yenileme, bakım gibi aşamalardan geçirip yenileyerek daha düşük bütçe ile pazara yeniden sunmaya başladı. Bunun hem yine kendi garantileri kapsamında çok daha düşük bütçe ile pazara ekipman sağlayabilmelerinin yanı sıra eski ürünleri inceleyerek kazandıkları geri bildirimin de kendileri için çok değerli olduğunu söylüyorlar.
H&M tüm Dünya’da mağazalarında kullanılmış giysi kabul ediyor. 2030 yılına kadar % 100 geri dönüştürülmüş ve sürdürülebilir kaynaklardan elde edilen malzemeler ile üretim yapmayı hedefliyor. Göz atmak isteyenler için: H&M Sürdürülebilirlik Raporu
Döngüsel ekonomi ile daha çok sayıda ürün satmanın değil, ürünün niteliklerinin ve sonucunun daha önemli olduğu bir başka sürece giriyoruz. Döngüsel ekonominin temelini oluşturan atığı kaynak olarak görmek ve her zaman döngü içerisinde düşünmek kavramlarının çok önemli olduğuna inanıyorum.
Konu ile ilgili Türkçe kaynakların sayısını arttırmak ve farklı alanlarda yapılan uygulamaların duyulmasını sağlamak gerekiyor. Dünya’nın bu değişim içerisine giriyor olması ve bu döneme tanıklık ediyor olmamız düşüncesi beni büyülüyor. Doğal bir süreç içinde gelişen bu hareket sadece üretim sistemlerini değil muhtemelen insanların yaşam biçim ve alışkanlıklarından politikaya kadar tüm dünya düzenini etkileyecek.
Yasemin Artut
Endüstri Ürünleri Tasarımcısı
www.yaseminartut.com / www.rokadesign.net