Maison&Objet Paris işbirliği ile devam ettiğimiz ‘connect' serisinde, 14 Mayıs Perşembe günü Interface Türkiye & Afrika Satış ve Tasarım Yoneticisi Mimar Neslihan Küçükaslan'ın yürütücülüğünde Biyofilik Tasarım Atölyesi’ni gerçekleştirdik. In-Between Design Space'te uygulamalı gerçekleşen atölyede, biyofilik tasarım kriterlerini; oturma odalarını "çalışma" işlevi ekleyerek biyofilik hale getirmek üzerine kullandık.
2050 yılına kadar dünyadaki gelişmiş bölgelerin %66’sının kentleşeceği düşünülürse (2014, World Urbanization Prospects by UN Department of Economic and Social Affairs), kent planlama ve mimaride pozitif ve sürdürülebilir mekan yaratmanın önemi, doğaya ait ya da doğayı çağrıştıran referansların, malzemelerin kullanımı kaçınılmaz.
Biyofilik Tasarım bu noktada yükselen bir eğilim değil, gerekli bir tasarım prensibi olarak karşımıza çıkıyor. Biyofilik Tasarım ilkeleri ile pozitif mekanlar yaratmada kullanılan 14 desen şu şekilde:
Mekanda Doğa Desenleri:
1. Doğa ile Görsel Bağlantı
2. Doğa ile Görsel Olmayan Bağlantı
3. Ritmik Olmayan Duyusal Uyaranlar
4. Termal ve Hava Akışı Değişkenliği
5. Su Öğesi
6. Dinamik ve Yayılan Işık
7. Doğal Sistemlerle Bağlantı
Doğal Analoglar:
8. Biomorfik Formlar ve Desenler
9. Doğa ile Malzeme Üzerinden Bağ Kurma
10. Karmaşa ve Düzen
Mekanın Doğası
11. Geniş Bakış Açıları
12. Korunaklı Alan
13. Gizem
14. Risk
Atölye katılımcılarından Cağatay Akşehirli’nin doğrudan gün ışığı, dışarı bakan konumlanma, masada bitki, ayna ve yansıtmalar uygulayarak gerçekleştirdiği biyofilik çalışma alanı örneği.