İnsanların, kent yaşamının kaotik atmosferinden giderek uzaklaştığı günümüz dünyasında yazlık evler, kişilere doğayla bütünleşebilecekleri, kendi içlerine ve doğaya dönebilecekleri alanlar tanımlıyor. Yılın belirli bir döneminde kullanılan yazlık evlerin çevresel sürdürülebilirliği, içinde bulunduğumuz teknoloji çağında önemli bir parametre.
Sizler için bulunduğu bağlamla uyum yaratan, topoğrafya, doğal ışık ve doğal malzeme gibi değerler etrafında geliştirilen yazlık ev projelerinden bir seçki derledik.
Atina merkezli mimar Natalia Kokosalaki’nin, Yunanistan Aliveri bölgesinde geliştirdiği Aliveri Summer House, bulunduğu bağlamın topoğrafyasını yansıtan modern bir yapı örneği. Ev sakinlerinlerine doğa içerisinde dingin bir yaşam alanı sunmayı hedefleyen yazlık ev, açık planlı yapısıyla ve doğal malzemeleriyle öne çıkıyor. Yapı cephelerini saran geniş doğramalar, dış mekanı içeriye taşırken, doğal ışıktan optimum şekilde faydalanmayı sağlıyor. Bölgede bulunan yerel malzemelerle, yerli ustalar tarafından geliştirilen projede taş, beton ve beyaz sıvalı duvarlar; doğa, deniz ve gökyüzüyle dengeli bir bütünlük yaratıyor. Proje, çevresel faktörleri göz önünde bulundurarak doğal havalandırmayı ve enerji verimliliğini maksimize etmeyi amaçlıyor. Kokosalaka imzalı ev, minimalist bir yaklaşımla, çağdaş ve sürdürülebilir bir yaşam deneyimi sunuyor.
Mimari projelerinde doğa ve çevreyle olan ilişkilere odaklanan mimar Hiroshi Sambuichi imzası taşıyan Stone House, dağların arasında, pirinç tarlalarının çevrelediği bir alanda konumlanıyor. Stone House, yerel değerlere saygı duyan tasarım yaklaşımıyla dikkat çekiyor. Sürdürülebilirlik ve enerji verimliliğinin ön planda tutulduğu projede, bölgenin iklimsel koşullarından faydalanmak üzere doğal ısıtma ve soğutma sistemleri, doğal havalandırma ve güneş enerjisi kullanımı gibi parametreler tasarıma entegre ediliyor. Yapı, yakınında bulunan bir taş yatağı üzerine yerleştirilerek, soğuk ve sıcak havalara karşı ısıl denge sağlanması hedefleniyor. Doğal malzemelerden oluşan yapıda ahşap ve taşın harmonisi, bağlamına uygun bir atmosfer yaratıyor. İç ve dış mekanlar arasındaki ilişkiye önem verilen projede, geniş doğramalar, yapının yalın ve minimal estetiğini kuvvetlendirirken, doğal ışık ve manzara ile bağlantı kurulmasını sağlıyor. İç ve dış mekan arasındaki akışkanlık, yapı içerisindeki odalarda da sürdürülüyor. Çevresiyle uyumlu bir şekilde geliştirilen Stone House, özgün yaklaşımı ve doğaya saygılı tasarım anlayışıyla öne çıkıyor.
Besonías Almeida Arquitectos Mimarlık Stüdyosu tarafından Arjantin’in güneyindeki bir sahil bölgesinde geliştirilen Casa Bosque yazlık evi, bulunduğu coğrafyayla bütünleşiyor. Açık planlı bir yaşam alanı sunan ev, çam ve akasya ağaçlarının hakim olduğu bir ormanda topoğrafyaya entegre ediliyor. Çevresiyle bir bütünlük yaratan yapıda malzeme paleti yalın tutularak doğa ön plana çıkarılıyor. Casa Bosque, doğanın ve yarattığı potansiyellerin göz önünde bulundurulduğu ‘pasif mimarlık yaklaşımı’ ile karbon salınımını minimize ediyor. Eğimli bir araziye yerleştirilen yapı, hava, gün ışığı ve manzara sirkülasyonu sağlamak üzere katmanlı bir şekilde geliştiriliyor. Ev sakinlerine orman içerisinde meditatif bir doğal yaşam deneyimi sunuyor.
Bir aile için Hindistan’da yazlık ev olarak geliştirilen Bengaluru Evi, yerel mimarlık ofisi Taliesyn tarafından geliştirildi. Hindistan’ın Savandurga Tepesi’ne bakan bir arazide konumlanan yapı, kendisini çevreleyen doğa ve pitoresk bağlamla bir harmoni yaratıyor. Mimarlık ofisi, yapının doğayla bütünleşmesi için evi açık bir alan şeklinde kurguladı. İç ve dış arasındaki sınırların muğlaklaştırıldığı ev tasarımında temiz ve keskin çizgiler, ahşap ve beton malzemeleriyle dengeleniyor. Modernist formlarıyla ön plana çıkan yapı, Sadarahalli ve Pink Magadi adlı yerel taşlar, meşe ağacı ve çevredeki araziden elde edilen tuğlalarda oluşturuluyor. İki katlı evin 2. katında yatak odaları bulunuyor. Dolayısıyla 2.kat, mahremiyet sağlamak üzere ahşap pencerelerle çevreleniyor. 2 ayrı alandan oluşan komplekste, ince beton sütunlarla çevrelenmiş alan çardak olarak işliyor.
Taliesyn Mimarlık Ofisi, Bengaluru yazlık evinin, bulunduğu çevreden 360 derece yararlanması gerektiğini düşünerek, ev sakinlerine kent yaşamından uzakta, doğayla bütün olabilecekleri bir ‘’sığınak’’ tasarlıyor.