The Circle tarafından çağdaş mimarlık ortamında 40 yaş ve altındaki genç mimarların yenilikçi fikir ve projelerini kayıt altına almak ve uluslararası platformlara taşımak amacıyla düzenlenen GEMSS - Genç Mimarlar Seçkisi ve Sergisi’nin seçim süreci tamamlandı. Seçilen projelerin yer alacağı GEMSS sergisi 6 Eylül – 12 Ekim 2019 tarihleri arasında The Circle’da gerçekleşecek ve daha sonra 1-30 Haziran 2020 tarihlerinde de Londra Mimarlık Festivali kapsamında RIBA’da (Royal Institute of British Architects) gösterilecek.
GEMSS 2019 seçkisinde yer alan mimarlar (alfabetik olarak) şu şekilde sıralanıyor: Alper Derinboğaz (Salon, Kurucu), Bihter Çelik (-trak, Kurucu), Birge Yıldırım Okta (Oktaa, Kurucu Ortak), Burak Pekoğlu (BINAA, Kurucu), Buşra Al (Plug, Kurucu), Cihan Sevindik (OfficePan, Kurucu), Evren Başbuğ (StudioEvrenBaşbug, Kurucu Ortak), Ferhat Hacıalibeyoğlu (İkiartıbir Mimarlık, Kurucu), Ilgın Avcı (CAA Studio, Mimar Ortak), Melike Altınışık (Melike Altınışık Architects, Kurucu), Oral Göktaş (So?, Kurucu Ortak), Ramazan Avcı (SCRA Mimarlık, Kurucu Ortak), Sevince Bayrak (So?, Kurucu Ortak), Zuhal Kol (Openact, Kurucu Ortak)
GEMSS Küratörü Saitali Köknar ile günümüz genç mimarlık pratiği hakkında konuştuk.
“ GEMSS seçkisi sadece piyasa gereklerine gören davranan değil, cesur ve taze tavırlarıyla piyasaya yön verip nitelikli iş imkanlarını çoğaltan mimarları arıyor.”
GEMSS’i, özellikle Türkiye’ deki genç mimarlık üretim pratiğini gözlemlememiz açısından değerli buluyorum. Yapılan başvurulara bakarak Türkiye’deki genç mimarların üretimi ile ilgili genel olarak ne söyleyebilirsiniz? Nasıl bir peyzaj var? Ne kadar çesitli ve hangi alanlara yönelimler var?
GEMSS’in ilk döngüsüne yapılan yüzün üzerinde başvurunun yarattığı ilk izlenim son derece nitelikli ve çeşitli oldukları yönünde. Seçici Kurul’un değerlendirme toplantısında bu durum hem seçim sürecini zorlaştırdı hem de şaşırtıcı ve umut verici bulundu. Başvuran mimarların tavırları kendiliğinden kümeler oluşturdu ve son seçkide bu kümelerden yeterli temsiliyetinin olmasına dikkat edildi. Gözlemleyebildiğim kadarıyla bu kümeler arasında teknolojinin açtığı imkanları iyi değerlendiren, neoliberal politikaların tehdidi altındaki kamusallık tartışmalarıyla yüzleşen, birlikte tasarım stratejileri geliştiren, tasarımın kadim meselesi olan etkili ve zamansız biçim arayışında olan, tasarımı bir anlatı fırsatı olarak değerlendiren ve ölçekler arası geçişler içeren yaklaşımlar mevcut. Öte yandan yerellik ve malzeme duyarlı, mimarlık eleştirisi ve salt araştırma odaklı daha yazınsal pratiklerin temsiliyeti düşük. Tüm bu izlere bakınca dünyanın evrensel sorun ve imkanlarıyla olgun bir şekilde yüzleşen bir mimarlık kültürü görüyorum.
Günümüzde iyi tasarımın değerlendirme kriteri bina/ mekan olmak dışında; dünya için iyi bir şey yapmak olarak değişiyor. Çevre ve sosyo-ekonomik anlamda dezavantajlı gruplar için... Bu alana odaklanmış genç mimarlar gözlemliyor musunuz? GEMSS’in buna katkısı, teşviği olabilir mi?
Başvurular arasında yüksek kamusallık değeri olan, müşterisi olmayan veya dezavantajlı gruplar için iş üreten pratikler görece az da olsa temsil edilmişti. Son seçkiye de kaldılar. GEMSS gibi seçkilerin %99 için tasarım üreten pratiklerin çoğalmasına katkısı son derece dolaylı olacaktır diye düşünüyorum. Benzer seçkilere girebilmek için ayrıksı ve cesur bir pratiğe sahip olmak avantaj sağlıyor elbette, ancak piyasa koşullarında arz talep döngüleriyle tariflenen iş çeşitliliğinin sadece seçkilerle tarif edilebileceğini düşünmek biraz eksik olur. Yine de seçkiler konvansiyonel ve denenmiş tavırların aleyhine, yeni ve ayrıksı tavırları kaçınılmaz olarak teşvik ederler. Halbuki nitelikli denenmiş tavırlar da mimarlığın önemli parçasıdır. Sanırım ilk seçki dengeli bir şekilde tüm tavırlara açık olmayı çoğunlukla başardı. Bu gözle değerlendirmek gerekir.
Mimarlık üzerinden değer yaratmak sizin için ne ifade ediyor?
Tasarımı mühendisliğin ilgilendiği konularla özdeşleştirerek bir problem çözme faaliyeti olarak değerlendirdiğimizde bir şeylerin eksik kaldığını düşünüyorum. Tasarım gerektiğinde problemi yeniden tarif eden hatta verili durumlardan yeni problemler üreterek bir değer ortaya koyan bir yapma biçimi. Problem-çözüm ikiliğinden beklenen, çoğu zaman acil, mümkünse ekonomik bir adet faydadır. Halbuki tasarımın ortaya çıkardığı değerden birden çok fayda üretilebilir. Ya da o an üretilemez. Tasarım şu an hayal edemediğimiz faydaların üretilmesi için gereken koşulların oluşmasını tetikler.
GEMSS’i bir yarışmadan ayıran tarafı seçki ve sergi olması. Bu durumun genç meslektaşlarımıza ne gibi pozitif katkıları olabilir?
Apaçık faydası görünürlüklerine, takdir gören yapma şekillerini sürdürebilmeleri için benzer nitelikte yeni işler bulabilmelerine katkı sağlamak. Ancak çokça örtük fayda da oluşturuyor. En önemlisi kuşaklar içinde ve arasında iletişimin güçlenmesine katkısı. Sanırım mimarlık mesleğinin deneyim gerektiren doğası gereği bir dönemde iş yapan hakim mimar grubu elli ve atmışlı yaşlarında oluyor. Bu durumu günümüze tercüme edersek ellili ve öncesi yıllarda doğan mimarlar şu an piyasadaki hakim kuşak. Ellili yıllarda doğanlarla seksenli yıllarda doğan mimarlar arasında iletişimin güçlenmesi, karşılıklı olarak tecrübe aktarımı, yeniliklerin mesleğe entegrasyonu, iş paylaşımı, kısaca birbirinden öğrenme adına önemli. Benzer şekilde farklı iş çemberlerinde kariyer kurmaya çalışan bir tür kader ortaklığındaki aynı kuşaktan mimarların bir birlerinden haberdar olup, birlikte davranmanın yollarını keşfedebilmeleri açısından da önemli. Kuşaklar arası iyi iletişimin bir ülkenin mimarlık kültürünün dayanıklı esnekliğini kurduğunu düşünüyorum. Kırk yaş altı bir seçki olduğu için kırk yaş altının en az iki kuşaktan oluştuğunu da unutmadan. Gözlemim kırkına yaklaşmış mimarların -yine deneyim farklıyla- son seçkide daha çok temsil edildiği yönünde.
Circle ve RIBA’da Sergi ürünleri olarak ne göreceğiz?
Sergi, genç mimarların düşünme ve üretme biçimlerini ziyaretçiye aktarmayı deneyen farklı bileşenlerden oluşuyor. Sanja Jurca Avcı ve Dilara Tekin Gezginti’nin sergi tasarımı dahilinde; panolar, portfolyolar, üç boyutlu objeler ve videolar gibi farklı temsil araçları üzerinden mimarların kimliği ve üretimleri çok yönlü bir düzlemde temsil ediliyor.
GEMSS seçici kurulu: Antonio Cosentino (Ressam), Cem Sorguç (CM Mimarlık Kurucusu), Dürrin Süer (M+D Mimarlık Kurucu Ortağı), Doç. Dr. Hüseyin Kahvecioğlu (İTÜ Mimarlık Fakültesi Öğretim Üyesi), Murat Tabanlıoğlu (Tabanlıoğlu Architects Ortağı), Serdar Güçar (Hill International Başkan Yardımcısı) ve Prof. Dr. Zuhal Ulusoy’dan (İstanbul Bilgi Üniversitesi, Mimarlık Fakültesi Dekanı)
GEMSS seçici kurulunda yer alan üyelerin farklı alanlardan olması, mimari platformların çesitliliği ve farklı alanlara açık olması ile ilgili bir ipucu veriyor mu? Bu konu hakkında yorumlarınızı almak isteriz.
GEMSS’in benzer seçkilerden farkı seçici kurul kompozisyonda mimarlıkla bir şekilde temas etmiş sanatçıların da yer alıyor oluşu. Sanatçı kurul üyesinin tetiklemesini beklediğimiz ilişkiler iki yönlü; mimarlık üretiminin sanat camialarında daha çok tartışılır olması ve mimari üretimin güncel sanat söylemleriyle yakınlaşması, en azından konuşur olması. GEMSS seçkisi sadece piyasa gereklerine gören davranan değil, cesur ve taze tavırlarıyla piyasaya yön verip nitelikli iş imkanlarını çoğaltan mimarları arıyor.