In-Between Tasarım Platformu Spotlight + Podcast serisi yeni sezonunda United Colors of Benetton işbirliği ile yaratıcı genç profillerle birbirimize ve dünyamıza daha iyi davranmanın yollarını arıyor. Spotlight X Benetton işbirliği kapsamındaki beşinci konuğumuz ‘Birlik’ teması kapsamında, kreatif direktör ve stilist Anıl Can.
Styling’in yaratıcı sürecinden bahseder misin? Karakter ve hikaye yaratırken nasıl bir yol izliyorsun?
Her projenin başka bir yol haritası ve çalışma metodu var. Bazı işlerde karakterin kişisel hikayesini düşünmek gerekiyor. Bazen de özellikle moda odaklı çekimlerde, renk ve kombin odaklı bir çalışma gerekiyor. Karakter, hikaye ve ortamı bir bütün olarak ele almak önemli. Ben bu açıdan şanslıyım. Bu tip projelerin içerisinde çalışıyorum. Genelde çekilecek dünyayı beraber kurguluyoruz.
Yaratıcılık ve cesaret senin için ne ifade ediyor?
Bu soru bana çok soruluyor. Ben bir işi yaratırken cesur olduğumu hissetmiyorum. Zihnimde yarattığım şeyi üretiyorum. Ama bunu sunmak bence cesaret içermiyor. Bence cesur olan taraf bu noktada bana markasını, projesini teslim eden taraf. Birine bir iş teslim etmek cesaret isteyen bir şey.
Hem dergiler için editöryel çalışmalar yapıyorsun hem de markalarla çalışıyorsun. Bu iki sürecin ne gibi farkları oluyor?
Sosyal medya sayesinde geldiğimiz noktada artık markaların dergilerden çok daha özgür olduğunu düşünüyorum. Dergilerin çok daha fazla kaygısı var. Hedef kitleleri çok geniş ve kapsayıcı olmaları gerekiyor. Bu da işlerini zorlaştırıyor. Markalar ise sosyal medya sayesinde hedef kitlelerini daha net tanımlayabiliyorlar. Tek bir hedefe odaklandıklarında ise daha özgür ve rahat olabiliyorlar.
Moda dünyasının kapsayıcı dönüşümü senin üretimlerine nasıl yansıyor?
Bu işi yaklaşık 12 senedir yapıyorum. Gerçekten bir dönüşüm oldu ve bunu gözlemleyebildim. Fakat benim üretimim açısından bir değişim olmadı. Ben üretim sürecimde vücut ölçüleri gibi standartları değil karakteri ve hikayeyi odağıma alarak çalışıyorum. Sektördeki bu dönüşümü keyifle izledim çünkü başından beri bunu yapmayı istiyordum. Geriye dönük bir işimi bugün birisine gösterdiğimde inanamıyorlar. Ben bu açıdan bakıyordum hep.
Birbirimize ve dünyamıza daha iyi davranmak için önerilerini bizimle paylaşır mısın?
Güzel bakmamız gerektiğini düşünüyorum. Güzel bakmak ilham almaktır benim için. Güzel bakarsan güzel yanlarını görürsün. Bir insanın da güzel yanlarını görürsen onu kırmaktan çekiniyorsun. Etrafına da güzel bakarsan etrafını koruyorsun. Mesela Eminönü benim inanılmaz ilham aldığım bir yer. Oraya hiçbir şey olsun istemem. Dolayısıyla dünyaya iyi bakabilmenin yolu güzel bakabilmek, içine bakabilmek.
Yakın gelecekteki planların neler?
Pandemiden önce bunu sorsaydın planlarım çok netti. Ama şimdi geleceğe dair o kadar da plan yapmamalıyım diyorum. Bir yandan yapmak istediklerim var. “Meet Creative People” adında bir hesabım var. Onu geliştirmek istiyorum. Bu sürecin bitmesini ve rahat bir şekilde planlarımı hayata geçirebilmeyi bekliyorum. Bu sırada da var olan işlerime devam ediyorum.
Instagram üzerinden senin hakkında merak edilen soruları topladık:
Kaç yaşındasın?
31 yaşındayım.
Günlük hayatta nasıl birisin?
Modum çok çabuk değişebiliyor. Biri benim hakkımda çok asosyal diyebilir veya bir başkası çok cana yakın olduğumu söyleyebilir. Sert geçişlerim var.
Kendini nasıl keşfettin?
Moda fotoğrafçısı olmak için bu işi yapmaya başlamıştım. Sonra fark ettim ki istediğim şey fotoğraf değil, o dünyayı kurmak. Ardından styling yapmaya başladım. Baktım o da yetmedi sanat yönetmenliği yapmaya başladım. Sonra kreatif direktörlük yaptım. Bir ara yönetmenlik de denedim. Çoğu şeyi sektörün içinde pişerek keşfettim. Hala öğreniyorum ve bayılıyorum öğrenmeye.
Dijital çağa nasıl adapte oluyorsun?
Dijital çağ, bir yandan sevdiğim bir şey. Bir yandan da yoruyor kesinlikle. Ama uyumlu olduğumu ve bu değişimi yakalayabildiğimi düşünüyorum. Popüler kültürü çok seviyorum ve takip ediyorum.
Seni bu podcast’te tanıyanlar işlerini nereden takip edebilirler?
Instagram en doğru mecra galiba. Orada işlerimin olduğu bir web sitesi linki de var.
Podcast & Röportaj: Özge Adanır