In-Between Tasarım Platformu Spotlight + Podcast serisi yeni sezonunda United Colors of Benetton işbirliği ile yaratıcı genç profillerle birbirimize ve dünyamıza daha iyi davranmanın yollarını arıyor. Spotlight X Benetton işbirliği kapsamındaki ikinci konuğumuz ‘Birlik’ teması kapsamında, drag queen ve performans sanatçısı Onur Gökhan Gökçek.
Seni tanıyalım
Drag queen olmadan önce Çağdaş Bale Topluluğu’nda bale yapıyordum. 20 yaşımda baleyi bıraktım ve dj olarak çalıştım. Giyinmek ve müzikle uğraşmak çok hoşuma gidiyordu. Bir süre sonra dj’lik yapmayı da bıraktım. Bir yıl sonra sonra drag show yapmaya karar verdim. İlk defa “Cahide” isimli gece kulübünde sahneye çıktım. Orada çalıştığım 5 sene boyunca dans, makyaj, koreografi ve kostüm hakkında çok şey öğrendim. Sonrasında Love Dance Point adlı bir gay kulüpte çalıştım ve ardından İsviçre’ye taşındım. İsviçre’de bir dans sirkinde ve gece kulüplerinde çalıştıktan sonra Türkiye’ye döndüm.
Cake Mosq ismi nereden geliyor?
Kate Moss’a olan hayranlığımdan geliyor aslında. İsmi dönüştürerek Cake Mosque olarak kullandım ilk başta. “Cake” yani pasta kelimesini drag kültürü ile bağdaştırıyorum. “Mosque” kelimesini müslüman bir toplumda drag queen olduğum için seçtim. YouTube kanalımı açmadan önce ismimi Cake Mosq olarak değiştirdim. Buradaki “mosq” da sivrisinek anlamına geliyor. Dönem dönem ismimi değiştirmeyi seviyorum. Yarattığım karakterlere göre farklı isimler seçebiliyorum.
Makyaj, peruk ve kıyafet seçimlerinde nelere dikkat ediyorsun? Öncesinde bir çalışma yapıyorsan bu süreçten bahseder misin?
İstanbul gibi kalabalık ve büyük bir şehirde her şey size bir çağrışım yapabiliyor. Eğer bir show hazırlığı yapmıyorsam özel bir çalışma sürecinde olmuyorum. Etrafımda gördüğüm her şeyden ilham alabiliyorum. Söz konusu bir show ise çalışmam aylarca sürebiliyor. Müzik, kostüm, makyaj ve koreografi üzerinde çalışıyorum. Zaman zaman show dışında da o karaktere bürünüp sokağa çıkmayı ve insanlarla sohbet etmeyi seviyorum.
İlham aldığın karakterler/kişiler var mı? Seni ne heyecanlandırıyor?
Leigh Bowery’den David Bowie’ye, Grace Jones’dan Madonna’ya kadar ilham aldığım bir sürü isim var. Türkiye’den bahsedecek olursam, küçüklük yıllarımdan, Yonca Evcimik’i, Olacak O Kadar’ın bazı bölümlerini ve Huysuz Virjin’i sayabilirim. Bunun dışında Halloween döneminde kalabalık gruplarla bir arada olmak ve herkesin kostüm içindeki rolüne bürünmesi beni çok eğlendiriyor. Beni heyecanlandıran tek bir şey tarif edemem. Birçok şeyden besleniyorum. Örneğin sanat filmi seyretmek, hayal kurmak ve üretmek beni çok heyecanlandıran şeyler arasında.
Sosyal olmayı gerektiren bir iş yapıyorsun. Pandemi ile birlikte senin de üretimin dönüştü, bir YouTube kanalı açtın. Bu süreç senin çalışmanı olumlu/olumsuz nasıl etkiledi?
Herkes gibi ben de başta bocaladım. Bir süre sonra bu süreci kabul ettim ve harekete geçmem gerektiğini düşündüm. YouTube kanalım bu şekilde başladı. Bu süreç kendimle baş başa kalıp, kendimi görmemi de sağladı. Sağlıklı beslenmeye ve uyku düzenime dikkat etmeye başladım. Zaman zaman endişe hissetsem de bu durumu pozitif anlamda dönüştürmeye çalışıyorum.
YouTube kanalın çok yeni ve eminim çok güzel bir etkileşim olacak orada. Bu kanalda neler göreceğiz?
Programın ismi “Buralarda Neler Dönüyor Bi’ Bilsen”. Kanalın ismi de “Cake Mosq”. İnsanların bu zamana kadar benimle ilgili merak ettiği şeyleri gösteriyorum. Katılan konukların işleriyle ilgili bilgi veriyorum. Konuklarla sanki izleyenlerin evlerine gitmişiz ve karşılıklı sohbet ediyormuşuz gibi samimi bir ortam oluşturmaya çalışıyorum. Filtresiz konuşmayı önemsiyorum. Cinselliği konuşmayı ve bunun normal olduğunu göstermeyi amaçlıyorum. Bunun dışında bir LGBTİ+ olarak görünürlük sağlamak en çok ihtiyacımız olan şey. Son zamanlarda biz LGBTİ+’lara olan tutum rahatsız edici. Destekleyici tutum sergilemekten ve görünürlük sağlamaktan çekinen markalar ve kişiler var. “Gay Pride” ayında profillerinde gökkuşağı paylaşan markalar, ocak ayından beri içinde bulunduğumuz Boğaziçi direnişinden söz etmiyor. İnsanlar yanı başında olanı görmezden geliyorlar.
Birbirimize ve dünyamıza daha iyi davranmak için önerilerini bizimle paylaşır mısın?
Bu soruyu her gün 1 dakika düşünmemiz bile yeterli. Birbirimizi eğitmek, birbirimize hoşgörülü ve saygılı davranmak, birbirimizin alanına girmemek ve sevgiyi aşılamak, doğru sevgiyi öğretmek gerekiyor. Herkes kendince bir yol bulup küçücük bir adım atsa çok büyük bir değişim olabilir.
Son olarak, yakın gelecekteki planlarından bahseder misin?
Yakın gelecekte, YouTube kanalım üzerinden insanlara ilham olabilmek istiyorum. Olanakları kısıtlı olan LGBTİ+ gençlerden güzel mesajlar alıyorum. Bu mesajlar beni çok mutlu ediyor. Birilerine dokunabilmek çok güzel.