MAISON&OBJET PARİS OCAK 2024 EDİSYONU TEMASI 'Tech-Eden'

Maison&Objet Paris Fuarı bu yıl Ocak ayı edisyonunda ‘’Tech Eden’’ teması altında 30.yılını kutladı. Tech Eden, form ve renk aracılığıyla iyimserliği teşvik ediyor. Doğa ve bilim arasındaki dengeye odaklanarak, teknolojik yeniliklerle zenginleştirilmiş, sürdürülebilir tasarımları yeniden düşünmeye teşvik ediyor. Bu kapsamda gerçekleştirilen Maison&Objet Paris Fuarı’nda birçok marka ve tasarımcı ürünlerini sergiledi.

Maison&Objet 2024 Ocak edisyonundan sizler için derlediğimiz bir seçkiyi sunuyoruz.

Hollandalı tasarımcı Maarten Baas, işlevsellik ve estetiği özgün bir dille bir araya getirmesiyle öne çıkıyor. Minimalist yaklaşımını, modern sanat ve zanaat kültürüyle harmanlayarak, tasarımlarında dikkat çeken detaylar yaratıyor. Valerie Objects için tasarladığı ‘’Aligned’’ isimli mobilya grubu, estetik açıdan dikkat çekerken, tasarımcının modern yaklaşımını da temsil ediyor. Dış mekan için tasarlanan koleksiyon, dayanıklılığı ve estetiği bir araya getiriyor. Baas, Aligned koleksiyonunun başlangıç noktasını, ‘’Elle çizilmiş gibi görünen tamamen işlevsel tasarım parçaları yaratmaktı.’’ olarak açıklıyor. Metal çerçeveler ve ahşap çıtalardan oluşan tipik dış mekan mobilyalarını, alüminyum malzemeyle yeniden yorumluyor. Yalın ve dengeli formuyla mekanlara çağdaş bir dokunuş katıyor.

What’s New in Retail trend alanının küratörlüğünü üstlenen François Delclaux, tasarladığı ‘Supersoft’ alanıyla, salt tüketim noktaları olmaktan çıkıp deneyim alanına dönüşen perakende noktalarını odağına alıyor. Artan teknolojiyle birlikte perakende sektöründe fiziksel ve dijital satışlar arasında bir denge sağlanmaya gidilmesi, Tech-Eden bağlamında Supersoft alanın şekillenmesinde etkili oldu. Yeni nesil konsept mağazada, teknoloji ve doğa iç içe geçiyor. Akışkanlıktan yola çıkılarak oluşturulan alanda lineer ve köşeli tasarımların aksine yumuşak geçişler ve organik formlar dikkat çekiyor. Perakendenin, sanatın bir formu olduğunu vurgulayan François, doğanın ve sanatın perakende sektöründeki yerini araştırıyor; Yarattığı ütopya temasında deniz mavisi, toz pembe gibi yumuşak renkler ve sanat objelerine atıfta bulunan mobilyalar ile günlük yaşamın sınırlarını muğlaklaştırıyor.

Fransız tasarımcı Thomas Dariel tarafından kurulan Maison Dada, Dadaizm akımından ilham alarak, alışılagelmiş tasarım normlarını sorguluyor. Sıradışı formları ve cesur renk kombinasyonlarıyla dikkat çeken mobilya tasarımları, günlük nesnelerle sanat arasındaki sınırları bulanıklaştırarak, kullanıcıların hayal gücünü harekete geçirmeyi hedefliyor. Modern yaşam alanları için hem işlevsel hem de sanatsal nitelikte ürünler sunan Maison Dada, fuar süresince ziyaretçilere mobilya bağlamında yenilikçi bir bakış açısı kazandırıyor.

Raphael Pontais tarafından tasarlanan Rooly Seat, estetik ve işlevselliği harmanlayan yenilikçi bir mobilya örneği. Mobilya birimlerinin işlevsellik dışında sanatsal niteliklerinin de öne çıktığı günümüzde, Rolly Seat, organik formu ve malzeme kombinasyonuyla dikkat çekiyor. Metal malzemenin kıvrımlı hareketinin, tekstille buluştuğu oturma birimi, heykelsi bir algı yaratıyor. Modern yaşam alanlarının ihtiyaçlarına yönelik estetik bir çözüm sunuyor.

Yenilikçi tasarım yaklaşımıyla öne çıkan Senimo, kullanıcı deneyimini merkeze alarak zamansız mobilya birimleri ortaya çıkarıyor. Sharpie Stool, modern estetik ve işlevselliği bir arada sunarak, kullanıcıların günlük yaşamlarını kolaylaştırıyor. Dinamik renk tonları ve fütüristik formları, Senimo’nun yenilikçi yaklaşımını yansıtıyor. Sharpie Stool, ahşap iskelet üzerine geri dönüştürülmüş malzemelerin giydirilmesiyle üretiliyor. Sürekli olarak değişen tasarım trendlerinde, zamansız tasarımıyla dikkat çeken Sharpie, kullanıcıyla olan etkileşime odaklanıyor.

El işçiliğini merkezine alan tasarım stüdyosu Rousse, seramik sanatının inceliklerini modern aydınlatma tasarımlarıyla harmanlıyor. Seramik malzemenin dokusunun sıcaklığını ve organik güzelliğini, minimalist ve sofistike bir şekilde aktarıyor. Tasarım, özgün formuyla aydınlatma işlevini yerine getirirken aynı zamanda sanat eseri olarak mekanlara estetik bir değer kazandırmayı amaçlıyor. Rousse, tasarımlarında doğal malzemelerin karakteristik özelliklerini koruyarak, parçaları öne çıkaran el işçiliğinin detaylarına odaklanıyor. Her parçanın eşsizliğine dikkat çeken marka, heykelsi tasarımlarıyla iç mekanlarda sıcak ve davetkar atmosfer yaratmayı hedefliyor.

Özgün tasarımlarıyla bilinen Rosca Studio, beton malzemenin potansiyelini araştırıyor. Gaudi’den ilham alan tasarım stüdyosu, betonu minimal ve estetik bir şekilde gündelik hayata entegre etmeye odaklanıyor. Doğadan ilham alan formların organik akışkanlığını mermerin farklı tonlarını bir araya getirerek yansıtıyor. Yalın hatları ve toprak tonlarının oluşturduğu organik estetiğiyle dikkat çeken sehpa tasarımı, beton malzemeyi yenilikçi bir yaklaşımla dönüştürüyor.

Emma Cogne, sürdürülebilir ve çevre dostu malzemeler kullanarak doğayla uyumlu, yenilikçi ve işlevsel tasarımlar geliştiriyor. Organik form ve dokularla modern estetiği birleştirerek, hem görsel hem de etik değerleri ön planda tutuyor. Minimalist çizgileri, doğal renk paletleri ve el işçiliğiyle ortaya çıkan detaylar, kullanıcıların yaşam alanlarına hem görsel hem de duygusal bir değer katmayı amaçlıyor. Sanayiden topladığı atıkları geri dönüştürerek yarattığı paravan tasarımlarında, endüstriyel malzemelere dekoratif bir anlam katıyor. Cogne, malzeme seçiminden üretim sürecine kadar sürdürdüğü bu duyarlı yaklaşımıyla, tasarımın sadece form ve işlevle sınırlı olmadığının, aynı zamanda daha geniş bir toplumsal ve çevresel sorumluluğu da içerdiğini vurguluyor.