İstanbul Manifaturacılar Çarşısı - İMÇ
Bu yazı dizisi, mimari yapıların iç ve dış cephelerinde sanatçılar tarafından üretilen seramik eserlerin izi sürüyor, belgeliyor, mekan, tasarım ve malzeme arasındaki uyumun tarihi mirasına vurgu yapıyor.
Türkiye’de bir dönem (1960-80), mimari yapılarda seramik oldukça popüler olmuş, hatta kimi mekanda birbirinden farklı 4-5 sanatçının seramik pano ya da heykel çalışması birlikte yer almıştır. Dolayısıyla, bu yazı dizisine kimi zaman pek çok ismin yer aldığı tek bir mekan, kimi zaman ise tek bir eser konu olacak.
Seramik çalışmalarının yer aldığı alanlar; Vakko fabrikası, Divan Oteli gibi özel yapılardan, İMÇ gibi kooperatif oluşumuyla oluşan kamuya açık komplekslere ya da bir mimarın tasarladığı binaya kadar çeşitli olabiliyor. Sanayileşme politikası ile doğru orantılı olan bir süreç olmasına rağmen zanaatkarlığın devam ettiği, sanatsal değeri yüksek ve tekil örneklerin sanayi yapılarında yer alışı seramiğin henüz endüstri olarak parlamadığını gösteriyor. O dönemlerde, seramiğin dış cephelerde ana girişlerde ya da otel, pastane kafesi ya da barı gibi sosyal alanlarda ana öğe olarak yer alması, sanatsal seramiğin prestijli ve gösterişli bir yeri olduğunu gösteriyor.
Yazı dizisinin ilk konuğu: İstanbul Manifaturacılar Çarşısı, nam-ı diğer İMÇ.
1954 yılında bir grup esnaf tarafından, modern bir çarşı niyetiyle bin kişilik bir kooperatifin kurularak İMÇ’nin ilk adımları atılıyor. 1960’da devletin yönlendirmesiyle Unkapanı’ndaki bir alan imara açılıyor ve yeni yapılacak çarşı için bir mimarlık yarışması düzenleniyor. Kooperatifin girişimiyle başlanan sürecin sonunda Mimarlar Doğan Tekeli, Sami Sisa, Metin Hepgüler tarafından hazırlanan projeye birincilik ödülünü veriliyor. İnşaatı yedi yıl süren çarşı kompleksi başlarda bir süre boş kalıyor, beklenen talep gelmiyor. Dönemin önemli tekstil markası Epengle’nin 1. bloka taşınmasıyla mefruşatçılar birinci bloğa taşınmış, daha sonra Turgut Özal’ın dikiş makinesi ithalatını serbest bırakmasıyla makineciler 2. bloğu doldurmuş. Zamanla “İMÇ Müzikçiler Çarşısı” Anadolu’nun her yerinden gelenlerin ilk uğradığı yer oluyor. Zamanla, bu modern çarşı kompleksi her alanda işlevini yerine getirmeye başlıyor.
İMÇ’yi özel kılan bir diğer şey ise dönenim önemli sanatçılarının devasa boyutlardaki çalışmalarının dış mekana yayılmış olması ile bir nevi açık hava müzesi değeri taşıması diyebiliriz. Çarşıda eserleri bulunan sanatçılar: Bedri Rahmi Eyüboğlu (2 pano), Eren Eyüboğlu, Nedim Günsür, Füreya Koral, Sadi Diren, Yavuz Görey, Kuzgun Acar, Teoman Germaner.
Kuzgun Acar, “Kuşlar”, 1967
Türkiye’nin önemli heykeltıraşlarından Kuzgun Acar’ın 1967 yılında İMÇ girişine yaptığı çalışma zamanla İMÇ’nin bir sembolü gibi olmuş. Demir, çivi, tel ve ahşap gibi malzemelerin kullanıldığı eser geçtiğimiz yıllarda konservasyona alındı. Yerine geri dönmeden önce 24 Haziran-23 Ekim 2016 tarihleri arasında Sabancı Müzesi’nde sergilendi.
Füreya Koral , Seramik Soyut Kompozisyon, 1969
Türkiye’nin ilk seramik atölyesini Füreya Koral kurmuş. Yaşar Kemal, Ahmet Hamdi Tanpınar, Bedri Rahmi Eyüpoğlu, Abidin dino gibi pek çok isim atölyenin müdavimiymiş, hatta Bingül Başarız, Alev Ebüzziya gibi isimler onun atölyesinde eğitim almış. Motiflerden, nakışlardan, Hitit sanatından kısaca Anadolu kültüründen etkilenmiştir.
Bedri Rahmi Eyüboğlu, Mozaik Pano, 1965
Bedri Rahmi Eyüboğlu’nun burada iki panosu var. Biri İstanbul’u tasvir eden mavi renkli canlı ve hareketli bir mozaik, diğeri ise gri tonlarında soyut bir çalışma. Renkleri hala canlı ve ışıl ışıl duran İstanbul adlı eser kentin en yalın özeti gibi.
Eren Eyüboğlu, Mozaik Pano, 1965
Eserlerinde Anadolu kadınını ve kültürünü sık sık işleyen Eren Eyüboğlu folklorik öğeler ön plana çıkarıp, göç eden, ata binen, çocuğunu sırtında taşıyan, tarlada çalışan Anadolu kadınını ve yaşamını konu alır. Sarı rengin ağırlıkta olduğu seramik mozaik çalışma, anlatılan konunun hassasiyetine ve yaşamın güzelliğine dikkat çekermişcesine güneş ışığıyla parıldıyor. Anadolu kilim motiflerinde heybe, çorap, testi gibi nesnelerdeki detay da oldukça ilgi çekici.
Yavuz Görey, “Dekoratif havuz plastiği”, Heykel
Babası mimar Ahmet Hulusi, ağabeyi İhap Hulûsi Görey, diğer kardeşi Mısır’da müzeci olan birinden, modern heykelciliğin öncülerinden biri olmak dışında başka ne beklenirdi ki?
Sadi Diren, Soyut Kompozisyon, 1967
İMÇ’deki çalışmasıyla ilgili bir röpotajında ise şunları söyleyen Sadi Diren, “O zaman mal sahipleri en iyi mimarları seçer, o mimarlar da en iyi seramik sanatçılarıyla çalışmak isterlerdi ve bu şekilde sağlıklı bir işbirliği ve güzel işler ortaya çıkardı.” eserlerinde daha çok Anadolu’yu insan, doğa, hayvan, bitki, barış, insan konuları üzerine çalışmıştır.
2013’teki bir başka konuşmasında ise seramik ve mekan ilişkisine dair bakışını anlatmıştır: “Dış duvar bina ile kaplanacak seramiğin uyumlu olması gerekir. Bence seramik binanın şekline, ışık alışına göre yapılmalı. Seramik, binaya giydirilmeli...”
Ali Teoman Germaner, Soyut Kompozisyon
Sanatçının kireçtaşı bloklardan kabartma olarak hazırladığı eser duvara değişik gruplar halinde zamanında montelenmiş; fakat eser oldukça zarar görmüş ve blokların bazılarının yerinde artık sadece çiviler duruyor.
Ali Teoman Germaner’in Mezopotamya, Mısır, Orta Amerika gibi uygarlıklarının sanat ve mitolojilerinden etkilenerek oluşturduğu fantastik figürlerle dolu görsel dil, güncel siyasal ve sosyal olayları irdeleyen metaforik bir anlatıma sahiptir.
Nedim Günsür, “Atlar”, Mozaik Pano, 1967
10’lar grubunun kurucuları arasında yer alan sanatçı, mozaik panoda büyük renk lekeleri üzerinde kalın çizgilerle soyut at figürleri kullanmış.
Nedim Günsur’un eseri arka cephede olduğu için bulmakta biraz zorlanabilirsiniz; fakat bence en iyilerden olduğu için kaçırmayın. Bu harika eserin üzerine maalesef bazı “harika” mentaliteler spreyle yazı yazmayı uygun görmüş ama işte, çirkinlikler güzellikleri kapatmaya her zaman yetmiyor.
Kaynakça
http://www.sakipsabancimuzesi.org/tr/sayfa/sergiler/kuzgun-acar-bir-restorasyonun-oykusu
http://www.arkitera.com/haber/12749/dogan-tekeli-imcnin-hikayesini-anlatiyor
http://www.imc.org.tr/gundem.php?h=634
http://bizinsanmiyiz.iksv.org/wp-content/uploads/2016/11/seramik_tr_opt.pdf
http://dergi.mo.org.tr/dergiler/2/232/3213.pdf
https://www.kulturbilinci.org/kuzgunun-kuslari.asp
Barış Gün
Araştırmacı Müzeci, barbo // work+shop
barisgunsahin@gmail.com